1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle Emek ve Demokrasi Platformu bir dizi program düzenledi. Saat 18.30’da İzmit Yürüyüş yolundan başlayan yürüyüş Sabri Yalım Parkı’ndaki basın açıklaması ile son buldu. Gerçekleşen etkinliğe CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko, CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Gergerlioğlu, DEM Parti Eş Başkanı Seda İlgöz, EMEP Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz, sendika temsilcisileri ve vatandaşlar katıldı.
BARIŞ GÜNÜNE SOYKIRIMIN GÖLGESİNDE GİRİYORUZ
Yürüyüş ardından konuşan Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz konuşmasında şunları söyledi, “1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgali ile başlayan, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı, en kirli savaşı olan ve büyük çoğunluğu siviller olmak üzere milyonlarca insanın ölümle sonuçlanan II. Dünya Savaşı’nın üzerinden tam 86 yıl geçti. Savaşın acı hatıralarından doğan ve bir daha yaşanmamasının için sembolleşen 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne maalesef bu yıl da savaşların, yoksulluğun ve soykırımın gölgesinde giriyoruz.
ÖLÜM YIKIM OLARAK GERİ DÖNÜYOR
Filistin’den Ukrayna’ya dünyanın birçok yerinde emperyalist güçlerin yarattığı savaşlar ve çatışmalar; üretimden günlük yaşama, toplumsal ilişkilerden kültürel alanlara kadar hayatın tamamını daralmalarına işleyerek her şeyi derinden etkiliyor ve emperyalist güçlerin çıkar hesapları halklara ölüm, göç ve yıkım olarak geri dönüyor. Emperyalistler arasındaki egemenlik mücadelesinin yıkıcı sonuçları her yerde emekçilere, halklara, iş savaşların ağır sonuçlarını yoksullaşma kabusundan işçi ve emekçi aygıtları aracılığıyla hisseden kadınlara ve gençlere yansıyor.
SAVAŞ SUÇLARI DAVA KONUSU OLMALI
Halklar ve emekçiler, Filistin’den Yemen’e çatışmaların en yoğun yaşandığı coğrafyalarda savaşın bilançosu altında varlık yokluk mücadelesi vermektedir. Savaş, insani, siyasi, politik hiçbir sınır tanımadan Gazze’de olduğu gibi soykırım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün, savaşta dahi hedef olmaması gereken hastanelerin bombalanması, çocukların, kadınların, sağlıkçıların, gazetecilerin öldürülmesi ve milyonların bunun buna sessiz kalışı nasıl vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Savaş doğrudan yaşamı hedef alan bir insanlık suçudur ve öldürülmenin 21. yüzyılın ilk çeyreğinde gelinen aşamada savaş suçları dava konusu yapılması gerekiyor. Emperyalist kapitalist yağma ve talan on binlerce insanın kanı üzerinden devam etmektedir.
GAZZE’DE KITLIK VAR
Bir yılı aşkın bir süredir ablukanın, açlığın yoksulluğun devam ettiği Gazze’de, ABD Başkanı Donald Trump, savaş alanlarının yeni turizm merkezlerine dönüştürmekten söz edebilmektedir. Öyle ki Gazze’de yaşanan kıtlık nedeniyle toplumun en masumları olduğu bebeklerin bile bırakılma suçlamalarının yapılmasından Gazze’nin işgal ve ilhak edilmesi “çare” olarak sunulur noktaya getirilmiş durumda.
ÖZGÜRLÜĞÜN TEK ÇÖZÜMÜ BARIŞ
Ortadoğu’daki kardeşliği için, işçilerin özgür yaşaması için, kadınların özgür yaşaması için, gençlerin özgür yaşaması için, emekçilerin özgür yaşaması için barış tek çözümdür. Çünkü barış, farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin ortak yaşamıdır. Barış, işçinin emeğinin sömürülmediği, kadınların özgürleştiği, doğanın yağmalanmadığı yaşamdır. Bugün barış düşmanları, demokratik güçlere, sendikalara, özgürlükçü-demokratik örgütlere, çevre hareketlerine ve vicdan sahibi herkese saldırmaktadır”