İnsanlar ne ara bu kadar değişti.
Bu nasıl bir savrulma?
İnsanlar,hırsları uğruna,kendilerinden başka kimseyi düşünmez oldu.
Yola çıktıkları gerçek dostlarını,yolda bulduklarına değişti yolunu kaybetti.
Korkarım her şey daha da kötüye gidiyor.
Paylaşımlar,hâl hatır sormalar,gittikçe kayboluyor.
Bir yandan geçim derdi ile boğuşan,cebelleşen insanlar,bir yandan da obez güç doyumsuzluğu!
güç zehirlenmesi!
Toplumun çoğunluğu huzursuz ve mutsuz
Egoizm tavan yapmış!
Bu hale nasıl geldik?
Bir düşünelim isterseniz!
Televizyonun siyah beyaz yayın yaptığı yıllara gidelim.
İlk dizi olarak Dallas'la başladılar.
Yalan rüzgarı ile fırtına kopardılar.
Evlenme programları ile, kutsal olan aile yapımızı yerle yeksan ettiler.
Tarihimizin gerçekleri değil de magazinsel uydurma senaryo ürettiler.
Talihsiz bir şekilde Türk toplumunun değerleri ile oynadılar.
Geleneğimizde yemekte barış olurdu.
Televizyondaki yemek programlarında şimdi kavga etmeyi öğrendik.
Demek ki neymiş!
Toplumun çoğunluğunun bu gibi dizilerden etkilendiği aşikar.
Afedersiniz bir örnek vereceğim, 
Kurbağı kaynar suya atsanız haşlanır.
Soğuk suya koyup ateşle yavaş yavaş suyu ısıtırsanız kurbağa uyum sağlar.
O zaman ne yapmalı!
İnsanlar bir birini anlamaya çalışmalı.
Kendi öz kültürümüzün gereği gibi yaşamalıyız.
Sevgi ve saygı,adalet esas alınmalı.
Birbirimize karşı sabırlı olmalıyız.
Eleştiri yapılırken,yapıcı olmaya gayret göstermeliyiz.
Kibir ve bencillik insanî davranış değildir.
Toplumun en büyük rahatsızlığı,neme lazımcılık çıkmazı ve duyarsızlıktır.
İnsan hata yapabilir
Birbirimizin hatasını,dedikodusunu yapmak yerine,hatadan dönülmesi için olumlu yaklaşım,daha yapıcı ve güzeldir.
Eskiden neydi?
Görgü kurallarımız vardı.
Ayakta birşeyler yenilip,içilmezdi.
Şimdi hiç farketmiyor.
Dengesiz beslenmeler,obez bedenler...
Bir yerden emanet eşya alınsa,geçiktirmeden işi bitince,sahibine lazım olur diye iade edilirdi.
Malı ucuz alacağım diye,mala kusur bulunmazdı.
Pazarlık ederken,mal kötülenmezdi.
İnsanlar birbirini güvenle sever,sayardı.
Bir konuyu konuşurken,ciddiyet ve davranışlarda olgunluk vardı.
Şimdi ise,az bir şeyde birbirimize tahammülümüz yok!
Konuşurken başkasının lafı kesilmez,konuşan kişi de konuşmasını uzun tutmazdı.
Komşuluk,akrabalık ilişkilerimiz daha güzeldi.
Alışveriş şekillerimiz bile çok değişti!
Marketlerde barkod okutarak,alışveriş yapıyoruz.
Kasiyere ödeme yapılıyor ama,kimse Allah bereket versin demiyor.
Galiba bereketimiz de kaçtı!
Zor bir süreçten geçiyoruz.
Netice olarak, inşallah bu zorlukları aşarız.
Biraz empati yapalım.
Mutlaka bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkalım.
Öz kültürümüze,fabrika ayarlarına geri dönelim.
Esen kalın, sevgiyle kalın.