Sürekli olarak mazlum halkların çığlıklarını dile getiren söylemler geliştiriliyor, bunun üzerine içerikler üretiliyor ve paylaşılıyor.
Buraya kadar herhangi bir sorun yok.
Gayet insani tepkiler.
Ayakta alkışlamaya değer davranışlar.
Bir isyan, bir çığlık var, orası muhakkak.
Ancak bütün bu olayların nedenleri sorgulanarak mı tepki üretiliyor? Sormak gerekir. Çünkü bir bilinmezlik var.
Bu tepkileri üretenlerin çoğunun, sosyal hayatta durduğu yere bakıyorsunuz. Bu vahşetin değirmenine su taşıyan konvansiyonel düşüncenin ve bu düşüncenin sahiplerinin ürettiği politik ortamın tam göbeğinde duruyorlar.
Ya hiçbir şeyden haberleri yok, çok masumlar!
Ya da insani tepki verip suya sabuna dokunmadan işine gücüne bakmak en kolay olanı .
Masumca yapılanlara bakacak olursak...
Bu konuda kimseye söylenecek söz yok. En azından kulaktan dolma bilgilerle yaşayan insanların oluşturduğu, okumayan araştırmayan insanımızın yoğun olduğu bir ülkede…
Ancak diğer taraftan…
bazıları var ki !
Toplumun geneli tarafından eleştirilemeyen metafizik söylemlerle propagandalar geliştirerek, dini ve manevi duyguları kendine zırh yaparak yoluna devam edenler var. Sadece konuşuyorlar yazıyorlar çiziyorlar. Bazen samimi insanları da etraflarına toplayabiliyorlar.
-Belki durdukları yerde bir hata var!
( kusura bakmasınlar ama insanın aklına bir sürü şey geliyor)
“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu “
-Belki zedelenmemesi gereken çıkarlara perde çekiliyor.
-Olayları ve olanları görmeyecek kadar gözlerine perde mi indi diye düşünüyor insan!
Yahu !
-Ahlakınızla ilgili bir çelişki mi yaşıyorsunuz?
-Gerçekten kör cahil misiniz?
-Milleti salak mı zannediyorsunuz?
-Katilden medet umup masuma küfür ediyor olabilir misiniz? En azından bir kez olsun böyle düşündünüz mü?
-Derinlemesine sorgulayarak yönelmek yerine, karşı bahçeden nefret edercesine, ideoloji kurbanı olup, kitlesel olarak yönlendirilip, birey olmaktan uzaklaşarak bağnazlaşıyor musunuz?
Dünya mazlumlarının çıkardığı çığlık, samimiyetsizlerin çıkarlarına kurban edilecek kadar ucuz mu?