Açıklamayı Yapı Yol Sen Genel Başkanı Levent Burhanoğlu yaptı. Burhanoğlu, İsrail’in Gazze’de iki yıldır sürdürdüğü saldırıların ağır insani sonuçlarına dikkat çekti. Resmi verilere göre Ekim 2023’ten bu yana 60 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 150 binden fazla kişinin yaralandığını, abluka koşullarında temel ihtiyaçların ulaştırılmadığını ifade etti.
“Demokratik Ortadoğu İçin Mücadeleye”
“İsrail hükümetinin Gazze’de iki yıldır sürdürdüğü soykırım, en temel insani ihtiyaçların engellenmesiyle her geçen gün daha fazla insanın yaşamını yitirmesine yol açmaktadır. Güvenlik Kabinesinin ‘Gazze’nin işgal planını’ onaylaması, önümüzdeki günlerde milyonlarca Filistinlinin zorla yerinden edilmesi anlamına gelmektedir.
Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarda resmi verilere göre 60 binden fazla insan yaşamını yitirmiş, 150 binden fazla kişi yaralanmıştır. Çocuklar ve kadınlar bu vahşetten en ağır şekilde etkilenmektedir. Tam abluka ve ambargo koşullarında su, yiyecek, ilaç ve sağlık malzemeleri Gazze’ye ulaştırılmamakta, açlık ve kıtlık ölüm silahına dönüştürülmektedir. Bugün Gazze, 21. yüzyılda geri dönüşü olmayan bir çöküşün eşiğine sürüklenmiştir.”
“Uluslararası toplum bu suça ortaktır”
“Bu insanlık suçunun tek sorumlusu İsrail hükümeti değildir. Sessiz kalan uluslararası toplum da bu suça ortaktır. Tarafsızlık ya da diplomasi adı altında yaşananlara göz yummak, açıkça suça ortaklıktır.”
“Filistin ve Kürt halkının mücadelesi koparılamaz”
“Filistin halkının özgürlük mücadelesi ile Kürt halkının demokratik çözüm arayışı birbirinden koparılamaz. Ortadoğu’da gerçek barış ve özgürlük, halkların eşitlik ve demokrasi temelinde yan yana mücadelesiyle mümkündür. Emperyalist güçler ve işbirlikçi iktidarlar savaş, işgal ve diktatörlüklerle halkların geleceğini karartmaya devam etse de bizler biliyoruz ki çözüm, halkların iradesine dayalı demokratik bir Ortadoğu’dadır.”
“Barış talebimizi kitlesel hale getireceğiz”
“Savaş politikaları sadece yıkım getirmiyor, aynı zamanda emekçiler üzerindeki sömürüyü artırıyor, toplumsal yaşamı derinlemesine çökertiyor. Bu nedenle barış talebimizi daha güçlü ve kitlesel hale getirmek tarihsel bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır.
Tüm halkımızı, Filistin halkının özgürlük mücadelesi ve Kürt halkının demokratik çözüm arayışı mücadelesiyle dayanışmaya, emperyalizme ve gericiliğe karşı demokratik Ortadoğu için barış sesini yükseltmeye çağırıyoruz.”