Değerli sanayi tesis sahipleri, “Ruhsatlıyım, denetim de geldi” demekle iş bitmiyor. Yangına karşı hazırlıklı olacaksınız. Kapı tekse, kaçış yolları yoksa, kimyasal stoklarının etiketi eksikse, çocuk işçi çalıştırıldıysa… O bina artık para kazanma fabrikası değil, felâket sahnesi olma potansiyeli taşıyor.
Ve unutmayın, “kaçış yok” diyen işçiyi de dinlemelisiniz. Çünkü yangın, sadece “küçük bir alev” değildir — bazen yıllardır biriken ihmalin anlık patlamasıdır.
Biz mühendisler, uzmanlar “şu tedbir alınmalı” derken alarm zili çalıyor. Ama sistem hâlâ “dur” demiyor. Bugün bir bina yandı, yarın başka bina… Ama asıl yanan şey, toplumsal güvenimiz ve hayatlarımız. O yüzden önleme, siyasi kampanya değil, teknik zorunluluk olarak alınmalı.
Bir de konut ve sanayi alanlarının yan yana olmasının riskini küçümsemeyin. İnsan yaşamı ile üretim tesisini aynı sokakta, aynı havada, aynı risk alanında yan yana koymak, felâketi davet etmektir. Dilovası örneğinde olduğu gibi, yanlış planlama ve yeterli güvenlik önlemleri olmadan konutla sanayi iç içe geçirilirse, bir yangın sadece fabrikayı değil, çevresindeki yaşamı da tehdit eder.
3 gün önce, olay yerine yakın başka bir tesis için: Necmi hoca araya gir lütfen. Yağmurlama sistemini yapmayalım/esnetsinler.." Ricasını reddettim. Sorumlu mühendis öğrencime kesinlikle ne gerekiyorsa onu yap diye mesaj geçtim.
Bugün ise, Olay sonrası İndirici merkezlerde YANGIN RİSK ANALİZİ talepleri geldi. Enerji aktarım yerlerinde " Bakım ve/veya önlemlere dayalı varsa eksikler yaşayacaklarımı düşünmek bile istemiyorum.
Hatırlayın; Bolu’daki otel yangını sonrası bütün yapılar için denetim seferberliği başlatıldı. Ancak denetimlerde süre, uzman kapasitesi, yeterli teknik ekipman eksikliği gibi ciddi boşluklar olduğu görüldü. Yani denetim yapılmış gibi görünse de, uygulamada eksikler devam ediyordu. Aynı risk Dilovası’nda da kendini gösterdi: Kağıt üzerinde her şey “tamam” ama sahada önlem yok, tehlike gizli kaldı.
Kocaeli Büyükşehir İtfaiyesi Türkiye' deki Her Anlamda En Donanımlı Yapıya Sahiplerden Biridir. Olay yerine Tam Donanımlı .İlk Aracın Ulaşım Süresi 1 dakika(Yapıya yakın Benzin istasyonundan herhangi yangın olayına hazırlıklı olmak için yakıt takviyesi durumunda iken, patlama sonrası ihbar beklemeksizin yöneliyorlar) Toplamda 25 aracın ve 85 görevlinin ulaşma süresi 5 Dakika olmuştur.
Binanın dış mantolamasının adeta kağıt gibi yırtılıp aktığı gözlenmektedir. Sıcaklığın ve yanma hızının ürkütücü boyutları ortadadır. Dolayısıyla tesadüfen çok yakın Lokasyon da olan tam donanımlı itfaiye aracının 1 dakika da olay yerinde olması, yandaki binaların zarar görmesini engellemiştir.
Yani" İtfaiye Gecikti " söylemi yanlıştır. Zaten sorun müdahale süresi değil. ÖNLEM EKSİKLİĞİDİR.
Sonuç: Kağıt üzerindeki ruhsat ve denetim raporları sizi korumaz. Saha, uygulama, eğitim ve süreklilik olmadan “hazırlıklıyım” demek, yangın alarmını görmezden gelmek demektir.
DİKKAT, DİKKAT...HABERCİ( Hakan SÜER) :
" Yanan binanın 4-5 adım ötesinde İŞKUR binası var. Ve hayatını kaybedenler kaçak işçi " dedi. Pazartesi itibariyle bence " KAÇAK İŞÇİ AVI " hızlanacaktır .