İnsanlık onuru denizde rehin alınır mı?
Alındı! 
Hem de bütün dünyanın gözleri önünde…
Adeta bir soykırımın yaşandığı Gazze’ye insani yardım götüren  Sumud Gemisi ve beraberindeki filo, İsrail askerlerinin saldırısına uğradı. 
Uluslararası sularda korsan gibi gemilere çıktılar, bayraklara el uzattılar, insanları zincire vurdular. Aralarında Türk vatandaşlarının da olduğu 200’den fazla aktivisti gözaltına aldılar. 
Rakamlar değişiyor ama gerçek değişmiyor: Halkların evlatları rehin!
Bu, yalnızca bir saldırı değil; emperyalizmin, halkların onuruna ve insanlığın vicdanına yönelttiği açık bir tehdittir.
***
Uluslararası deniz hukuku apaçık ortada: Gemilerin seyrüsefer serbestliği vardır. Hiçbir devlet, keyfine göre uluslararası sularda gemiye çıkamaz. Ama İsrail çıktı! Çünkü biliyor ki kapitalist dünya sessiz. Çünkü alışmış: Hukuksuzlukla, sömürüyle besleniyor.
Unutmayalım, bu saldırı yalnızca birkaç aktiviste değil, halkların özgürlük arayışına yapılmıştır. Bayrağımıza uzanan el, yalnızca bir milletin değil, bütün mazlumların namusuna uzanmıştır.
***
Peki, biz ne yapacağız? Yine mi kınamalarla avunacağız? Yine mi diplomasi masalarının soğuk cümlelerine sığınacağız?
Hayır! Bu mesele, kuru notalarla kapatılamaz. Devletler sessiz kalsa da halklar susmaz. Tarihin bütün ilerleyişi bunu göstermiyor mu?
  Türkiye’deki 68 Kuşağı’nın önderlerinden Deniz Gezmiş ve yoldaşları, bu topraklarda emperyalizme karşı bağımsızlık için mücadele etmedi mi? 
Filistin topraklarında omuz omuza savaşmadı mı? Onların sonu darağacı oldu ama bıraktıkları miras hâlâ yaşıyor: Zalime boyun eğmemek!
***
Gazze’ye giden gemilerde yalnızca gıda ve ilaç yoktu. O gemiler, insanlığın en büyük ihtiyacını taşıyordu: Umut! Dayanışma! Merhamet!
Ve o merhametin önünü kesenler, yalnızca İsrail askerleri değil; emperyalizmin taşeronları, sömürünün bekçileri, zalim düzenin uşaklarıdır.
Biz halkız! Halkların vicdanıyız!
Zulme karşı susmak bize yakışmaz. Sessiz kalmak, dilsiz şeytanlıktır. Tarih, zalimin önünde eğilenleri değil; devrimcileri, direnç gösterenleri yazar.
***
Bugün Sumud Gemisi’nde zincire vurulan yalnızca aktivistler değil… Bugün zincire vurulan, halkların onuru, devrimcilerin mirası ve insanlığın adaletidir.
Soruyorum:
Türkiye, denizde rehin alınan evlatlarına sahip çıkacak mı?
Halkların bağımsızlık mücadelesine omuz verecek mi?
Yoksa yine oyalama masalarında avutulacak mıyız?
Tarih, bu sorunun cevabını yazacak.
Ve tarih, unutmaz!