Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurduğu Cumhuriyete Karşı Mücadeleye Önderlik Edenler Nerede ?

Abone Ol

Mustafa Kemal Atatürk ve kurduğu cumhuriyete karşı mücadele edenleri hafızamızı zorlayarak hatırlamaya çalıştığımızda aklımıza üç önemli isim geliyor. Bu isimlerden ilki Atatürk ve Mil­li Mücadele’ye katılanlar için idam fet­vası veren Osmanlı Şeyhülislamı Dürriza­de Abdullah Efendi’dir. Anadolu’da başlayan Kurtuluş hareke­tine karşı sert bir tavır takınan Dâmad Ferid Paşa hükümetinin Kuvâ-yi Milliye kuvvetleri aleyhine çok sert fetvalar çıkarmış ve dev­rin Şeyhülislamı Dürrizade Abdullah Efendi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını vatan hai­ni ilan ederek onlar için idam fermanı çıkar­mıştır. Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra önce Rodos’a, oradan İtalya’ya kaç­an Dürrizade Abdullah efendi, 1923’te Mekke’de ölmüştür.

İkinci isim ise İngiliz Muhipleri Cemiyeti üye­si, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına eşkı­ya, Kuvâ-yi Milliye maskaraları diye haka­ret eden İskilipli Atıf Hoca’dır. “Kuvâ-yi Mil­liye dedikleri çapulcular Yunan askerleri­nin önünden kaçıyor diyordu. Halkımız Ta­lat, Enver, Cemal, Mustafa Kemal gibi 5-10 eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için gereken fedakârlığı yapmıyor. İngiliz­leri kızdırdığımız için üzerimize Yunanlıları musallat ettiler.” diyen İskilipli Atıf Hoca, İs­lam Teali Cemiyeti Başkanı olarak yayımla­dığı fetvalarında, “Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farz­dır. Din kardeşlerinizin suçsuz yere ölmele­rine sebep olanlar arasında Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimler var. Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız. ? Elinize aldığınız bu fetva Allah’ın emridir, padişah fermanıdır. Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamak­la mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücutla­rını külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur.” sözleriyle Kuvâ-yi Milliye düşmanlığı ile bilinirdi. İskilip­li Atıf Hoca, Kurtuluş Savaşı süresince birçok fetva yayınladı ve hatta bu fetvaları Yunan uçakları ile Anadolu’da köylere kasabalara dağıtıldı. İskilipli Atıf Hoca vatana ihanetten yargılanıp idam edildi.

Üçüncü isim Şeyh Said’dir. Şeyh Said is­yanı 13 Şubat 1925 tarihinde başlamıştır. İsyanın arkasında İngilizler vardır. Genç Tür­kiye Cumhuriyeti’nin Kerkük ve Musul so­runlarıyla uğraştığı bir dönemde bu isyanın patlak vermesi, olayda İngilizlerin parmağı olduğu şüphesini artırmaktadır. Kerkük ve Musul petrollerini İngiliz petrol şirketleri çı­karmaktadır. Şeyh Said merkezi hükümetin ve Mustafa Kemal’in uygulamalarının İslama aykırı olduğunu, Müslümanlığın hilafetsiz olamayacağı ifade ederek isyanın gerekçe­sini açıklıyordu. İsyan kısa zamanda Güney­Doğu Anadolu’da yayıldı. Palu’da başlayan isyan hareketi bir koldan Diyarbakır’a doğru yürürken bir koldan da Varto’yu ele geçirip Muş’a doğru hareket etti. Hükümet; 21 Şubat’ta Diyarbakır, Elazığ, Siverek, Mardin, Urfa, Siirt, Bitlis, Van, Hakkari bölgeleriyle Erzurum’un bir kısmında sıkıyönetim ilan etti.
Başbakan Fethi Okyar, meseleyi din kis­veli bir isyan olarak niteledi ancak isyan yayılmaya devam edince Fethi Okyar başba­kanlıktan istifa etti. Atatürk 3 Mart 1925’te İsmet İnönü’yü başbakanlığa getirdi. Mart ayı sonunda ve Nisan ayının ilk haftalarında or­du birliklerinin gerçekleştirdiği harekatla is­yancıların büyük bölümü yenilgiye uğratıl­dı. Şeyh Said geri çekildi. 15 Nisan’da Muş ile Varto arasında bir köyde yakalandı. Şeyh Sait ve arkadaşları İstiklal Mahkemeleri ta­rafından Diyarbakır’da yargılanmaya başlan­dı. Şeyh Said ifadesinde isyanın önce ta­sarlanmış bir hareket olmadığını, kendiliğin­den geliştiğini, amacının Diyarbakır’a kadar gidip orada ulema ile birlikte şer’i kanunla­rın uygulanmasının gerekliliğini Ankara’ya bildirmek olduğunu söyledi. 28 Haziran’da mahkeme kendisiyle birlikte kırk altı kişinin idamına karar verdi ve karar ertesi gün he­men infaz edildi.

Bu üç önemli isimden sonra ise Fethullah Gülen piyasaya çıktı. Şeyh Sa­id, Nakşibendi tarikatına mensuptu. Fethul­lah Gülen ise Nurcuydu.

Kendisi Pensilivanyadayken devletin bütün kademelerine sızan taraftarlarıyla 15 Temmuz 2016 yılında başarısız darbe girişiminde bulundu.

Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Fethullah Gülen 20 Ekim 2024 yılında ABD’nin Pensilivanya eyaletinde öldü.

Cumhuriyet ilan edildikten sonra Mustafa Kemal Atatürk ve kurduğu Cumhuriyete nice saldırılar yapıldı. Bu saldırıları yapanlardan biride Püsküllü Kadir'di. “Keşke Yunan kazansaydı da hilafet kalkmasaydı.” diyerek Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyete olan kinini adeta kusmuştu.

Mustafa Kemal Atatürk ölüm yıl dönümünde günler önceden kah hüzünle kah minnetle ve saygıyla milyonlarca insan tarafından Dünya’nın dört bir yanında hatırlanıyor.

Sahi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet’e karşı çıkanların isimlerini hatırlayan var mı ?

Saygı ve özlemle…