Ranta mı yoksa liyakate mi oy vereceğiz?

Abone Ol

31 Mart 2024, Türkiye için sadece bir takvim yaprağı değil, aynı zamanda yerel demokrasinin şekilleneceği kritik bir dönemeç. Yerel seçimler yaklaşırken, vatandaşlarımızın gündemindeki en önemli sorulardan biri "Başkan nasıl olmalı?" sorusu. Bu soruya verilecek yanıtlar, Türkiye'nin kentlerinin geleceğini belirleyecek nitelikte.

Öncelikle, liyakatli olmak, bir başkan adayı için olmazsa olmaz bir özellik. Liyakat, sadece akademik başarı ya da mesleki deneyimle sınırlı değil; aynı zamanda yönetim becerileri, etik değerlere bağlılık ve sosyal sorumluluk bilincini de kapsıyor. Bir başkanın, yönettiği kentin ihtiyaçlarını anlayabilmesi, bu ihtiyaçlara uygun çözümler üretebilmesi ve kentin potansiyelini en iyi şekilde değerlendirebilmesi için bu özellikler şart.

İkinci olarak, seçimlerde adayların partisel bağlarının ötesine geçerek, vatandaşlara ve kentlere hizmet odaklı bir anlayış benimsemeleri gerekiyor. Parti politikaları yerel yönetimlerde önemli bir rol oynasa da, asıl olan halkın ve şehrin çıkarları. Vatandaşların beklentileri, ihtiyaçları ve talepleri, her zaman politik kaygılardan üstün tutulmalı.
Son olarak, sosyal belediyecilik anlayışı, modern yerel yönetimlerin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Sosyal belediyecilik; eğitimden sağlığa, çevre korumadan kültürel faaliyetlere kadar geniş bir yelpazede, kentin tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını gözeten, kapsayıcı ve adaletli bir yönetim anlayışını ifade ediyor. Bu yaklaşım, özellikle dezavantajlı grupların hayat kalitesini artırmak, şehirlerin sosyal dokusunu güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek için elzem.
31 Mart 2024 Yerel Seçimleri, Türkiye'nin kentlerinin kaderini belirleyecek. Bu seçimlerde, liyakatli, vatandaş ve kent odaklı, sosyal belediyecilik anlayışına sahip başkanların seçilmesi, şehirlerimizin ve dolayısıyla ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Vatandaş olarak bizlerin, bu kritik seçimde bilinçli bir tercih yapmamız ve kentlerimizin yönetimini en iyi şekilde temsil edecek kişileri seçmemiz gerekiyor.

Türkiye'nin her köşesindeki vatandaşlarımızın, bu seçimlerdeki tercihleriyle, kentlerimizin daha yaşanabilir, daha adil ve daha gelişmiş bir geleceğe adım atmasını umut ediyorum...