Yaşamak İçin Yaşatmalıyız...

Abone Ol

Bu gün de sinem daraldı, Hafızamda çocukluğum.
Çocukluğumun fukara hali,
İçi dolu mutluluğum.
Yer sofrasında ,
yanan kuzinenin yanında ,
ne varsa ailecek yediğimiz,
Kulağım kapıda, arkadaşlarımın sesine
ayarlı yüreğimiz.
Kan ter içinde doyasıya oynayıp, can cana
Gülüşmelerimiz.
Ve bitmeyen hayallerimiz . Okulumuz,evimiz,ailemiz,
konu komşumuz,
büyük aile mahallemiz.
Ve sevdamızı
bile dile getirmeye utanırdı yüreğimiz.

Bugün sinem yine daraldı.
Sığmıyorum bir yerlere.
Düşünüp düşünüp
Bir hal çaresini,
düştüğümüz mü
Düşürüldüğümüz mü
Bunca yaşanan hallere.
Yok edilen hayallere,
Onca bedeller ödenmiş gayelere,
Her geçen gün umudu tükenenlere,
Kavgada yer almadan
Keyf çatıp seyr-i alemde
akıl yürütenlere,
Söyleyecek söz bulamadım utandım ,
bir şeyler söylemeye.

Oysa, bir başını kaldırıp bakabilsen,
Hükmedenin senden güçlü olmadığını görebilsen,
Hele de kendi gerçeğini
haklı zeminde
sahiplensen...
Ahh bir bilsen,
Ne Kaz Dağları
Ne Akbelen
Ne de Artvindeki dereler,
Yakılıp yıkılmaz,kurumazdı
Bir ses verebilsen..

İçim daralıyor inan.
bunca yaşananlar içinde benim yaşamam nedir ki
İnan insanlığımdan, utanıyorum inan.
Bezirganların,
DİLSİZ ŞEYTANI oynayıp ,
Kıbleye durmasından,
Yalan,dolan, talan içinde
var olup ,varsıl olup
Bana haktan ,adaletten bahseden sahtekar utanmazlardan,
Utanıyorum inan,
İnsanlığımdan utanıyorum.
Verin bana fukara çocukluğumu ,
Nerede kaldı çocukluğum,
Saf,temiz,namuslu,erdemli dostluğumuz...
Aç yatanı olmayan komşuluğumuz...
İnsanlık için mücadelede
Yok edilen hukukumuz...
İçim daralıyor inan...
Yaşamalıyım,
yaşamalısın demenin,
tadı tuzu da yok artık .

YAŞAMAK İÇİN
YAŞATMALIYIZ
Yeter artık...