Yenilginin sorumlusu Tayfun Balıkçı’dır

Abone Ol

Yerel seçimlerde, CHP Kocaeli açısından en büyük sürpriz Körfez’de yaşandı.
İzmit, Derince ve Karamürsel’in kazanılması zaten bekleniyordu.
Ancak Körfez’de yarışın kafa kafaya biteceği, belki de kimsenin aklına gelmiyordu. Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt’ün yüzde 37’ye yakın bir oyu çıkıyordu zaten anketlerde. Şaşırtıcı olan, CHP adayı Tayfun Balıkçı’nın sadece 1.395 oyla seçimi kaybetmesiydi.
Sonuçlar bu kadar yakın olunca, doğal olarak Körfez İlçe Başkanı Gülseren Solmaz Altunal önce Körfez İlçe Seçim Kurulu’na başvurdu, oyların yeniden sayımı için.
Körfez’den red yanıtı gelince sırasıyla Kocaeli İl Seçim Kurulu’na ardından da YSK’ya başvurdu.
YSK da son noktayı koydu, “Körfez’de kazanan Şener Söğüt’tür” dedi.
Bu süreçte CHP’de herkes birbirini suçladı. Yazılanları çizilenleri zaten Özgün Kocaeli Gazetesi’nde okudunuz.
Tekrardan hatırlatmaya gerek yok.
Dikkat ettiyseniz, yaşananlarla ilgili bugüne kadar herhangi bir yorumda bulunmadım. Neden? Çünkü ortamın iyice sakinleşmesini bekledim.
Öyle ya…
Ortalık toz dumanken ve herkesin topu birbirine attığı bir süreçte yazılanlar, yanlış olabilirdi.
Neyse ki, artık tüm tablo netleşti.

***

Kimse, suçu ilçe örgütüne atmaya kalkmasın.
Körfez’deki yenilginin tek sorumlusu, belediye başkan adayı Tayfun Balıkçı’dır.
Balıkçı kadar silik bir seçim kampanya süreci geçiren başka bir aday görmedim.
Dikkat ettiniz mi?
Tayfun Balıkçı hiçbir medya kuruluşu ile çalışmadı. Hiçbiri ile irtibata geçmedi.
Bırakın reklam vermeyi, haber bile yollamadı. Kimsenin kapısın çalıp da neler yapacağını ve kendini anlatmaya kalkmadı.
Gazeteciler, Balıkçı’nın ne yaptığı sadece sosyal medya hesaplarından görebiliyordu. Ki, onlar da 3-4 günde bir yenileniyordu.
Allah’tan Körfez ilçe örgütü düzenli paylaşımlarda bulunuyordu da en azından sosyal medyada da olsa Tayfun Balıkçı’nın ne yapabildiğini görebiliyorduk.

***

Tayfun Balıkçı’nın ikinci hatası, vatandaşa hiçbir proje vaat etmemesiydi. Buna, seçimden birkaç gün önce “Dedikodu Kazanı” köşemizden dikkat çekmiştik. Birçok kişi de arayıp “Gerçekten öyle mi?” diye bize soruyordu.
Evet öyleydi. Balıkçı, ne aday tanıtımı ne de proje lansmanı yaptı.
Sanki çok büyük bir isimmiş veya Körfez’de bir markaymış gibi havalara girdi.
Oysa CHP’li adaylar, seçmenin karşısına onlarca projeyle çıktı. Oy istediler.
Balıkçı ise adeta seçmene hakaret etti. “Projem yok ama bana oy verin” diyerek alay etti.

***
Balıkçı’nın üçüncü ve belki de en büyük hatası, örgütten tamamen kopuk hareket etmesiydi.
Seçim sürecini yaşayanlar bilir.
SKM’ler, başkan adaylarının tüm programlarını hazırlar. Adaylar, mecbur kalmadıkça veya çok özel görüşmeleri olmadıkça, bu programların dışına çıkmaz.
Tayfun Balıkçı ise Körfez İlçe Başkanı Altunal’ı da yönetimini de SKM’yi de yok saydı.
Tamamen kafasına göre çalıştı.
Partinin programlarına bile sırf görünmek için katıldı.
Örgüt veya teşkilat fark etmez, partiyle kopuk bir seçim süreci olmaz. Başarıya ulaşmaz.

***

Peki bu kadar yanlış yapan bir Tayfun Balıkçı ne yaptı?
Sorumluluğu, tek isteği CHP’nin Körfez’de iktidar olmasını sağlamak olan ve bunun için gecesini gündüzüne katan CHP İlçe Başkanı Gülseren Solmaz Altunal’ı hedef aldı.
Gerek kamuoyuna yaptığı açıklamalarda gerekse özel toplantılarında, Altunal hakkında ithamlarda bulundu.
Karşısındakinin bir kadın olduğunu, kendisinin de evli olduğunu ve bir kadından dünyaya geldiğini unutarak.
Yanındaki, üstelik partili olmayan birkaç kişi ile birlikte seçim sürecini geçiren, kaybettiğinde de suçu başkasına hele de bir kadına atan Tayfun Balıkçı, bugün ağzıyla kuş tutsa kendini ne örgüte ne de vatandaşa sevdirebilir.
Körfez ve Derince’de yaşamış, bu nedenle de her iki ilçede olanları kısa sürede öğrenen biri olarak, Tayfun Balıkçı’ya sesleniyorum.
Başkalarını suçlamayı bırakmalı. “Kendim ettim kendim buldum” diyerek özeleştirisini yapmalı.
Yenilginin sorumluluğunu üstlenmeli.