Kocaeli’de isminin verilmesini istemeyen bir yurttaş, satın aldığı iş yeriyle ilgili yaşadığı büyük hayal kırıklığını yargıya taşıdı. Bekahan İnşaat Şirketi’nden sözleşmeyle iş yeri satın alan vatandaş, tapu işlemleri tamamlandığında kendisine vaat edilen metrekareyle fiili ölçüm arasındaki büyük farkı görünce adeta şoke oldu. Yaşanan olay, gayrimenkul sektöründe sıkça tartışılan “brüt - net metrekare” karmaşasının somut bir örneğini gözler önüne serdi. Yurttaş, Bekahan İnşaat’tan Çayırköy Mahallesi Altıcıoğlu Mevkii 195 adada yer alan arsa üzerinde yapılan Diamond Q Residence Projesi kapsamında 104 numaralı bağımsız bölüm olarak belirtilen 1+1, brüt 59 metrekarelik iş yerini satın almak için sözleşme imzaladı.
“HALLEDERİZ” DENİLİNCE YARGIYA BAŞVURDU
Sözleşmede iş yerinin otopark dahil brüt 59 metrekare olduğu belirtilmişti. Ancak süreç tapu işlemlerinin tamamlanması sonrasında, iş yerinin brüt alanının 41 metrekare, net alanının ise yalnızca 29 metrekare olduğu ortaya çıktı. Yaşadığı şaşkınlıkla şirket yetkililerine başvuran yurttaş, yetkililerden “Yaparız, ayarlarız, hallederiz” gibi sözlerle karşılık buldu. Ancak söz verilen hiçbir düzenleme hayata geçirilmedi. Sorunun çözülmemesi üzerine yurttaş hukuki yollara başvurmaktan başka çare bulamadı.
BİLİRKİŞİ RAPORU GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Şirket aleyhine açılan davada mahkeme, yaşanan mağduriyetin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Bilirkişi heyeti, iş yerinde detaylı ölçümler gerçekleştirdi ve ortaya çıkan rapor, vatandaşın yaşadığı mağduriyeti gözler önüne serdi. Hazırlanan bilirkişi raporunda şu ifadelere yer verildi: “Sözleşmede otopark dahil brüt 59 metrekare olarak satışın yapıldığı, ancak brüt hesabın taraflarca nasıl yapıldığının belirtilmediği, dosyaya proje ve eklerinin sunulmadığı, yerinde yapılan ölçümlerde taşınmazın net 34.55 metrekare olduğu, bağımsız bölüm içerisinde yer alan merdiven alanı hariç net 29.03 metrekare bulunduğu, tarafların 42 metrekare net alan üzerinde anlaşmaları durumunda merdiven alanı dahil 7.45 metrekare, merdiven alanı hariç ise 12.97 metrekare eksiklik olduğu kanaatine varıldığı kaydedildi. Bu tespit, vatandaşın sözleşmede belirtilen metrekareden ciddi şekilde daha küçük bir alanla karşı karşıya kaldığını gözler önüne serdi.
TAPUYU ELİME ALDIĞIMDA HAYALLERİM YIKILDI
İsminin kamuoyuna açıklanmasını istemeyen mağdur yurttaş, yaşadığı durumu, “Bir iş yeri sahibi olmak için bu projeye başvurdum. Sözleşmeyi yaptık ve iş yerinin yapılmasını bekledim. Tapuyu elime aldığımda gördüğüm manzara ise hayallerimi yıktı. Bana vaat edilenle karşıma çıkan arasında uçurum var. Şirket yetkilileri bana sürekli oyalayıcı sözler söyledi ama hiçbir şey yapılmadı. Sonunda hakkımı aramak için dava açtım. Şimdi tek isteğim, adaletin yerini bulması” ifadelerini kullandı.
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE GÜVEN KRİZİ
Yurttaşın açtığı davada mahkeme, bilirkişi raporunu dosyaya ekledi. Raporda yer alan metrekare farkları, mahkemenin kararında önemli bir rol oynayacak. Hukukçular, bu tür davalarda genellikle tüketici lehine kararların verildiğini hatırlatıyor. Bu olay, Türkiye’de gayrimenkul sektöründe güven sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Özellikle “brüt - net metrekare” karmaşası, hem konut hem de iş yeri alıcılarını büyük mağduriyetlere sürükleyebiliyor. Şirketlerin belirsiz ifadelerle sözleşme hazırlaması, vatandaşların sonradan ciddi kayıplar yaşamasına neden oluyor. Mağdur vatandaşın davası devam ederken, yaşanan bu örnek, gayrimenkul alacak herkese ders niteliğinde oldu. Her ne olursa olsun, sözleşme imzalanmadan önce mutlaka proje incelenmeli, teknik detaylar sorulmalı ve gerekirse hukuki destek alınması gerektiği, hem gayrimenkul satıcıları hem de gayrimenkul hukuku uzmanları tarafından yurttaşlara bildiriliyor.







