AK Parti adaylarının açıklanması ile birlikte seçim sathına girdik. Bu hafta İYİ Parti ve CHP de bütün ilçelerde adaylarını açıklamış olacak. Pazartesiden itibaren iyiden iyiye seçim havasını solumaya başlarız.
AK Parti’nin inceliklerle dolu listesini bir önceki yazımda değerlendirmiştim. Sıra CHP’de.
Kiminle konuştuysam aynı muhabbet. İmtiyaz sahibimiz Yüksel Demirdaş da bu konuya değinen bir yazı kaleme aldı.
CHP’deki sorunlar bir yana, en büyük eksikliğin orkestra şefi olmaması olduğu konusunda neredeyse herkes hemfikir.
İktidar partisinin teşkilatçı gücünü zaten biliyoruz. Ancak oradaki en büyük itici güç, kuşkusuz Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın. Üstelik Büyükakın sadece AK Parti ve Cumhur İttifakı’nda değil, rakip partilerde de güzel sözlerle anlatılan bir isim. Özellikle CHP’liler, “Hangi sorunumuzu ilettiysek çözdü” yaklaşımında. Bu, tabii ki CHP’lilerin AK Parti’ye oy vereceği anlamına gelmiyor. Ama, bıraktığı olumlu izlenim bile önemli.
Kaldı ki o CHP’lilerin bir kısmı, kendi adaylarına oy vermeyeceklerini söylüyor.
Evet, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Atasoy Bilgin’den bahsediyorum.
Birçok partili, Atasoy Bilgin’in hem yetersiz hem de Büyükşehir’le birlikte ilçeleri sürükleyebilecek bir aday olmadığı konusunda hemfikir.
Ben de aynı düşüncedeyim.
CHP’de orkestra şefi eksik. Ve bu eksiklik, seçim sonuçlarını ciddi şekilde etkileyecektir.
Hatırlayın 2019’u.
Eğer Büyükşehir’de İYİ Parti’nin değil de CHP’nin adayı olsaydı, sadece İzmit değil, Karamürsel, Derince, Darıca gibi ilçeler bile kazanılabilirdi.
Şimdi de buna benzer bir tablo söz konusu.
Atasoy Bilgin yerine Mustafa Sarıgül gibi güçlü bir figürle yola çıkılsaydı, emin olun ilçelerde de CHP ciddi oy oranlarına kavuşabilirdi.
Şimdi ise ilçe belediye başkan adayları, kendi yağlarıyla kavrulmak, kendi güçleriyle mücadele etmek zorundalar.

Tanque’nin gidişi bizi etkiler mi?

Düne şok bir haberle başladık. Süper Lig yolunda ilerleyen Kocaelispor’un santraforu Tanque’nin Japonya’ya transfer olacağını öğrendik.
Tanque’nin 10 gollük bir katkı verdiğini düşünürsek, gidişi bizi tabii ki etkileyecektir. Ancak bu gidişi kendisinin istediği de bir gerçek.
Belli ki oyuncu burada oynamak istemiyor.
Bizi istemeyen bir futbolcu ile de zorla yola devam etmek de doğru olmazdı.
Teknik heyetin ve yönetimin bu konuda verdiği karar bence yerinde.
Tek endişem, yerine iyi bir ismin alınıp alınmayacağı.