Maşallah İzaydaş konusu belki ilk defa şehir sınırlarını aştı. Herkesin dilinde.
Alikahya, Alikahya Kavanium ve Yahya Kaptan...
Mevcut tesis şimdiki yerinde, bu bölgelerde yaşayan 150 bin insanı kokuya boğarken, çevrenin ekonomik ve sosyal değerlerine zarar verirken hiç kimsenin sesi çıkmıyordu.
Belli ki buradaki insanların sağlığı hiç kimsenin umurunda değilmiş.
Ne zaman ki buradaki tesis artık dolum kapasitesi olarak yasal sınırları aştı, ilgili belediye atık gömecek yeni saha bulamayınca, yeni yer aramaya başladı.
Ne olduysa bundan sonra oldu.
Şimdilerde herkes nedense ya çevreci oldu ya da sağlıkçı...
Alikahya'yı kokuya boğan tesisin benzerini hiç kimsenin yaşamadığı bir ormanlık araziye yapmak isteyince adeta kıyamet koptu.
Bu ülkede ormanlar yanıyor. Bu ülkede ormanları kesip otel yapıyorlar, bu ülkede ormanları kesip maden ocağı açıyorlar, bu ülkede zeytin ağaçlarını kesip maden çıkarmaya çalışıyorlar.
Maşallah hiç kimsenin sesi çıkmıyor.
Yeni tesis orman bir arazisine yapılacak denince şehir dışından bile sesler yükselmeye başladı.
Örneğin eski İstanbul Milletvekili Metin Külünk bile "Anadolu insanı ile inatlaşma" diye sosyal medyadan mesaj atmış.
Metin Bey’in Anadolu insanını savunmasını reddedecek değiliz ancak mevcut tesisin bulunduğu yerdeki insanlar Anadolu insanı değil mi? İnsanlar 30 yıldır orada çöp kokusu çekerken, Sayın Metin külünk bu insanların Anadolu insanı olduğunu hatırlamadı mı acaba.
Kaldı ki bu tesis oraya yapıldığında herhangi bir çöp depolaması yapılmayacak. Yetkililerden edindiğim bilgiye göre burası bir ayrıştırma sahası olacak. Geri dönüşüm sahası olacak.
Mevcut yerinde Alikahya’daki gibi çöp gömülme işi olmayacak, gaz üretme işi olmayacak, tehlikeli atık alınmayacak.
Yakma olmayacak baca olmayacak.
Aslında tesis her ne kadar Kandıra’ya taşınıyormuş gibi lanse edilse bile bakıldığında Alikahya‘dan hiçbir şey alınmıyor sadece çöp gömülmesine ve yeni atık gelmesine daha doğrusu evsel atık gelmesine engel bir durum var.
Mevcut tesis mevcut yerinde faaliyetlerine devam ediyor.
Tamam hepimiz çevreci olalım, hepimiz ormanlarımızı koruyalım ama bazen doğruları da halka aktaralım.
Kandıra'da yapılması planlanan tesisin bölgeye, bölge halkına çevreye zararı var mıdır? Bunu bilim insanlarından dinlemek gerekiyor.
Ancak mevcut tesisin etkileri ile kıyaslanamayacak kadar az. Hatta belki de yok.
Aslında konunun özeti tam aşağıdaki gibi
Alikahya’dan eksilen tek şey var evsel atık depolama işi. (Kaldı ki bu evsel atıklar yeni tesiste depolananmayaca. Ayrıştırılacak veya dönüştürülecek)
Peki Alikahya’da kalanlar neler?
-Tehlikeli kodlu atıklardan üretilen ATY tesisi.
-Yasanın izin verdiği tehlikeye atıkları yakma tesisi.
-Çöp sızıntı suyu arıtma tesisi.
-Yakma sonucunda oluşan küllerin deposu.
-Tıbbi atık bertarafı.
Bu durumda yukarıda belirttiğimiz gibi Alikahya’dan gidecek olan sadece yeni evsel atıkların depolananmaması ve artık buraya evsel atıkların gelmemesi.
Şimdi metin külünk bey cevaplasın , Alikahyalı, Alikahya Kavanium ve Yahya Kaptan'da yaşayanlar Anadolu insanı değil mi? Buradaki insanlar ne yapsın? Kaldı ki bu tesisin civarında 150 bine yakın insan yaşıyor.
Yazımdan ağaçlarla insanlar arasında seçim mi yapılacak sonucu çıkmasın.
Ağaçlar ve orman vazgeçilmezimiz ama insan hayatı ve sağlığı çok daha önemli.
Yeni tesisin yerinden kestiğiniz ağaçlar kadar ağacı İzaydaş’ın mevcut tesisinin oradaki tepelere veya tesisin etrafına dikerek doğaya yardımcı olabilirsiniz.