Ankaragücü- Çaykur Rizespor maçında Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın, orta hakem Halil Umut Meler’e yumruğu ve yanındakilerin tekmesi, iki gündür Türkiye’nin tek gündem maddesi.
Cumhurbaşkanı’ndan mahalledeki teyzeye kadar herkes, bu olayı konuşuyor.
Lanetlemeler başladı. Tepki göstermeler de…
Şiddetin ne kadar kötü bir şey olduğu, hele hele hakemlere el uzatmanın lanet bir durum olduğu anlatılıp duruyor.
Haklılar. Futbolda şiddet kabul edilemez…
Ancak şiddet sadece futbolda mı var?
Tabii ki hayır.
Ne yazık ki hayatımızın her alanına hakim olmaya başladı.

***

Geçen haziran ayında Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA’nın “Kadına Yönelik Şiddet” ile mücadele alanında yayımladığı analize bakın Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na 2007-2021 yılları arasında 28 bin 198 arama gelmiş. Aramalara göre şiddete maruz bırakılan her 10 kişiden 8’i kadın. Diğer 2’si de çocuk.
Yetti mi, hayır.
Öğretmeninin tavrını beğenmeyen öğrenci veya velisi, okula gelir herkesin içinde öğretmeni darp eder.
“Güzel bir dönemde yaşıyoruz. Çünkü artık doktorları dövebiliyoruz” diyen bir kadına, kim ne dedi ki?
Daha geçtiğimiz ay, Hereke’deki bir aile sağlığı merkezinde 3 doktor darp edilmedi mi?
Her gün, okullardaki akran zorbalığına dair haberler yapmıyor muyuz?
Büyüklerimiz, yakınlarımız her gün tembihliyor: Aman trafikte kimseyle kavga etme.
Neden, çünkü canınla ödemen işten bile değil.
Kıssadan hisse…
Şiddet, sadece hakem Halil Umut Meler’e uygulanmıyor. Sadece futbolda da yok.
Hayatın her alanında var.
Ne yazık ki şiddeti seven bir toplum olduk.

***

Peki çözümü var mı?
Bir kere yasalar, bu konuda net olacak. En ağır cezayı verecek ki…
Bir daha kimse şiddeti, çözüm olarak görmesin.
Aksi takdirde sadece hakem Meler’in değil…
Gün gelir hepimizin canı yanabilir.