Tamyüksel, kentin geleceğini konuşmanın siyaset değil, insani bir sorumluluk olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Gebze’de yaşanan facianın ardından kentte yükselen sorulara ‘Siyasiler konuşmasın, kente dair çekincelerini dile getirmesin’ diyerek yanıt vermek, kentte tek sesli bir düzen kurma çabasıdır. Oysa bu şehir farklı seslerle büyür; denetimle güçlenir. Biz İzmit’in geleceğini konuşuyoruz. Kimse bu sorumluluğu ‘yaşanan acıların’ arkasına gizleyemez.”
Tamyüksel, kent yönetiminde hesap verilebilirliğin önemine dikkat çekti:
“Bu şehirde kimse bilimi siyasetin arkasına saklayamaz. Bilim insanı analiz eder, siyasetçi sorar, kamuoyu denetler. Bu zincirin her halkası gereklidir. Susturulmak istenen biz değiliz; hesap verilebilirliktir.”
Tamyüksel, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a da göndermede bulunarak şunları söyledi:
“Bize, tamamen kenti ilgilendiren konularda konuşmamıza rağmen ‘Tahir Büyükakın’ı eleştirerek meşhur olmaya çalışıyorsunuz’ diyorlar ya… Biz de soruyoruz: Tahir Büyükakın, bir gün bir siyasi partinin, öbür gün başka bir siyasi partinin genel başkanına laf yetiştirerek mi meşhur olmaya çalışıyor, yoksa gündem değiştirmek için kenti manipüle etmeye mi çalışıyor?”
“Bu kent, polemik değil planlama; kişisel değil kurumsal ciddiyet bekliyor. Yönetim bilgiyle, denetimle ve sorumlulukla olur. Biz yatırımın değil, ihmalin karşısındayız. İzmit’in geleceği, suskunlukla değil; şeffaflık ve ortak akılla korunabilir.”
“Şehir yaşayan bir yapıdır ve bugün bu şehir uyarı veriyor. Gelin, hep birlikte İzmit’in geleceğine yatırım yapalım.”




