Spor turizmi kalkınma stratejisinin parçası
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin spor turizmini ulusal kalkınma hedefleriyle entegre bir şekilde ele aldığı vurgulandı. Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda sürdürülen çalışmalar kapsamında Türkiye, spor endüstrisinde içerik ve hizmet ihracatıyla uluslararası alanda rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
Yeni vizyon: Sürdürülebilir büyümede kilit sektör
-
ve 12. Kalkınma Planlarıyla uyumlu şekilde oluşturulan yeni spor turizmi vizyonu, Türkiye’yi sadece ev sahibi değil, aynı zamanda spor içeriği üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna taşımayı amaçlıyor. Bu çerçevede spor turizmi; ekonomik katkının yanı sıra kültürel etkileşim ve spor diplomasisinin güçlendirilmesi açısından da stratejik önem taşıyor.
Coğrafi avantaj ve modern altyapı öne çıkıyor
Türkiye, dört mevsim spor yapılabilen iklim çeşitliliği, doğal güzellikleri, ulaşım kolaylığı ve modern tesis altyapısıyla öne çıkıyor. Yüksek irtifa kampları, rehabilitasyon merkezleri ve sporcu dostu otel sistemleri, uluslararası kulüplerin kamp tercihlerinde Türkiye’yi cazip hale getiriyor.
Dijital dönüşümle erişim kolaylaşıyor
“Sport in Türkiye” dijital platformu üzerinden spor organizatörleri, Türkiye'deki tesislere hızlı ve kolay erişim sağlayabiliyor. Ayrıca, “Spor Dostu Otel” akreditasyon sistemiyle konaklama tesislerinde hizmet kalitesi standardize ediliyor. Böylece dijitalleşme, spor turizminin verimliliğini ve rekabetçiliğini artırıyor.
Branş çeşitliliğiyle dört mevsim turizm
Spor turizmi vizyonu yalnızca futbolla sınırlı kalmıyor. Golf, triatlon, okçuluk, kano, dağcılık, su sporları ve geleneksel spor dalları da stratejiye dahil edilerek sezonun yıl geneline yayılması sağlanıyor. Bu çeşitlilik, turizm gelirlerinin sürdürülebilirliğine önemli katkı sunuyor.
Türkiye'nin küresel vitrinindeki yükselişi
UEFA Şampiyonlar Ligi finali, Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası, İslami Dayanışma Oyunları ve Dünya Göçebe Oyunları gibi büyük organizasyonlara ev sahipliği yapan Türkiye, bu başarılarla küresel bir spor markası olma yolunda ilerliyor.
2030 hedefi: Spor teknolojileri ihraç eden ülke olmak
Uzmanlara göre, küresel spor turizmi pazarı 2030’da 2 trilyon dolara ulaşacak. Türkiye, bu pastadan daha fazla pay almak için yerli üretimi, sponsorluk desteklerini ve gönüllülük temelli modelleri geliştirmeyi hedefliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, “Türkiye sadece organizasyonlara ev sahipliği yapan bir ülke değil; aynı zamanda spor markaları, etkinlikleri ve teknolojileri ihraç eden bir küresel aktöre dönüşüyor,” açıklamasında bulundu.
