Belki çok iddialı olacak ancak Cumhurbaşkanlığı seçimini Millet İttifakı’nın, dolayısıyla da Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanamamasının en büyük sorumlusu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’dir.
Neden mi?
Altılı masa adayının açıklanacağı toplantıyı hatırlıyorsunuz. Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilanı bekleniyordu. Ancak ne olduysa, Meral Akşener masadan kalktı.
“Kılıçdaroğlu kazanacak aday değil” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a adaylık teklif etti. Ardından da altılı masayı kumar masasına benzetti.
Her ne kadar ertesi gün masaya dönse de seçmen nezdinde sadece İYİ Parti değil, Millet İttifakı büyük yara almıştı.
Vatandaş, “Bunlar mı bizi yönetecek?” diyerek, ittifaktan umudunu kesmişti.
İşte o gün, altılı masayı dağıtan Meral Akşener, seçimden sonra da Kılıçdaroğu’na salvolarına devam etti.
Bugün itibariyle kendisi, iktidarı değil, ana muhalefeti ve o dönemki genel başkanını hedef alan bir anlayıştadır.
Üstelik bunu devam ettiriyor.
Bakın bugünkü TBMM Grup Toplantısı’ndaki konuşmasına…
Ne demiş?
“Sizden istemedik, size kazandırdık. 2017'den beri AK Parti iktidarını eleştiren, hatta 2019'da bizzat Erdoğan'ın 'Seni hapse attırırım' dediği, bu alanda 1 lira almadığıma göre... Biz AK Parti ile ittifak yapmadık muhteremler, yapa yapa siz yapıyorsunuz biz değil. Bunun peşini bırakmayacağımı buradan ilan ediyorum. Herkes haddini hukukunu bilecek" demiş.
Yerel seçim için hazırlanan afişlerin Ankara, İstanbul ve İzmir'de billboardlara asılmasının engellendiğini öne sürerek, "Bu kez bizi engelleyen Beştepe değil, Saraçhane" diye de eklemiş.
Meral Akşener’in, Kılıçdaroğlu’nu hedef alan bu konuşmalarını izledikçe, dinledikçe şaşkınlığım daha da artıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi? İYİ Parti 2018 seçimlerine giremeyecekken, kendi partisinden 15 milletvekilini transfer eden?
Hatta Meral Akşener, İzmit’teki bir programda bu hareket için, "Kılıçdaroğlu'na herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme Sayın Kılıçdaroğlu’nu vasiyet ettim. Çocuklarıyla beraber vasiyet ettim. Siz sahip çıkamaz başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir" dememiş miydi?
Yani Kılıçdaroğlu bu kadar iyilik yapmışken…
Meral Akşener de kendisini adeta hedef tahtasına koyuyor.
Çoğu yazımda vurgularım. 30 yıldan fazla bir süredir siyaseti takip eden biri olarak, bu tarz gel-git hareketlerine çok rastlamışımdır.
Ancak ilk kez böylesine denk geliyorum.
Sülalesine vasiyet ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’na ve o dönem O’nun yönettiği CHP’ye bu kadar salvoda bulunmasını da açıkçası aklım almıyor.
Bunun adı…
Olsa olsa siyasi nankörlüktür.
Tıpkı şu anki CHP Genel Merkezi’nin, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine yaptığı gibi. Git-gelleri gibi…
Akşener’in çıkışları ve siyasi nankörlük
Yüksel Demirdaş
Yorumlar (5)
Trend Haberler
Sülün Osman İzmit’te Dirildi, Muhtar Mı? Müteahhit Mi? Belli Değil
İzmit Otogarda Yaşanan Skandal Türkiye Gündeminde
Baldızla Yasak Aşk İnfazla Son Buldu
MHP Kocaeli'de İl Başkanlığı İçin O İsimlerle Görüşüldü
İzmit'te Kendini Tramvayın Altına Attı!
Küfür Gibi Zam Teklifine Karşı Kadın Erkek Omuz Omuza