Yakın tarihimizin büyük soygunları arasındaki soygunları hatırlamak bize günümüzde yapılan soygunlarla karşılaştırma imkanı sağlar diye düşünüyorum.
- İstanbul Kapalıçarşı’da kuyumcu dükkanına giren hırsızlar kasalardaki yaklaşık 10 milyon TL değerinde altını çaldılar.
- İzmir Havaalanı Kargo Soygunu; 2002 Adnan Menderes Havalimanı’nda kargo bölümünden gerçekleşen soygunda 5 milyon dolardan fazla bir miktar çaldılar.
- Yenibosna Ziraat Bankası Soygunu; 1996 İstanbul’un Yenibosna semtindeki Ziraat Bankası şubesinden 5.000.000  Dolar çaldılar.
 
- Ankara Merkez Bankası Soygunu; 1985 Ankara Merkez Bankasında 3 milyon TL’lik nakit para çaldılar.
- Ceylan İnşaat Çalışanının Soygunu; 2009 İstanbul’da Ceylan İnşaat’ın muhasebe çalışanı yaklaşık 4 milyon dolarlık nakit parayı yanına alarak kayıplara karıştı.
- Karaköy Döviz Bürosu Soygunu; 1994 İstanbul’un Karaköy semtindeki bir döviz bürosundan yaklaşık 2 milyon dolara yakın nakit para çaldılar.
- Piyalepaşa Kuyumcu Soygunu; 2011 İstanbul Piyalepaşa semtindeki bir kuyumcudan 2 milyon TL’lik altın çaldılar.
- Malatya İş Bankası Soygunu; 1976 Malatya’da gerçekleşen bu olayda İş Bankası şubesinden yaklaşık 1 milyon TL çaldılar.
- Gaziantep Altın Hırsızlığı; 2014 Gaziantep’te bir kuyumcuya giren soyguncular 1.5 milyon TL değerindeki altını çaldılar.
Yakın tarihimizde bu soygunları yapanların kimileri yakalandı cezalarını çektiler, kimileri de sırra kadem bastılar.
Bu soygunları yapanların içinde biri vardık ki tam bir beyefendiydi. Adı Necdet Elmas.
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak Konya'da dünyaya gelen Necdet Elmas 12 yaşında evden kaçarak çeşitli işlerde çalışarak para kazanmaya çalıştı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ikinci sınıfta bıraktıktan sonra bir süre memurluk yaptı. Yedi yaşındaki çocuğunu kanser nedeniyle kaybettikten sonra yaşa dışı işlere yönelen Necdet Elmas, İlk olarak Chevrolet marka bir araba çaldı. Yakalandıktan sonra 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir süre sonra hapishaneden kaçtı ancak polisle girdiği çatışmada tekrar yakalandı. Sultanahmet Cezaevi'ne gönderildikten sonra kalp rahatsızlığı gerekçesi ile hastaneye sevk edildi. Hastane dönüşü askerleri ikna ederek Emirgan'a rakı içmeye götüren Necdet Elmas askerler rakılarını içerken tuvalete gitmek için izin alıp firar etti.
7 Temmuz 1961'de ilk olarak Çemberlitaş'taki Buğday Bankasını soydu. Eğitimli kişiliği, kullandığı dil, giyim ve kuşamı ile bir anda basın ve halktan büyük ilgi gördü.
‘The Gangbuster of İstanbul’ imzasıyla gazetelere mektuplar gönderen, kendisini yakalayamayan polisleri eleştiren ve yeni soygun planlarını anlatan Necdet Elmas 18 Ağustos 1961'de Chevrolet arabası ve elinde Sten marka tabancası ile Polis Merkezine otuz metre mesafedeki İş Bankası Kazlıçeşme şubesinden 165 bin 850 lira çaldı.
Halk arasında taklitleri çıkan ve şöhreti tüm Türkiye'ye yayılan Necdet Elmas o dönemin darbe hükümeti tarafından sıkı takibe alındı. Asker ve polislerden oluşan ekipler günlerce Necdet Elmas'ı aradılar. Cumhuriyet Gazetesi İstanbul Emniyetine yardımcı olmak amacıyla özel bir araştırma birimi kurup başına gangsterlik olaylarını ABD'de uzun süre araştırmış bir eski bir polis şefini getirdi. 700 kişilik polis ve askeri güvenlik birimi ile birlikte Cumhuriyet Gazetesi'nin kurdurduğu özel ekibinde peşine düştüğü Necdet Elmas ilk soygundan 12 gün sonra ev sahibi olan arkadaşının ihbarı ile 30 Ağustos 1961'de Darıca'da yakalandı.
Filmlere konu olan Necdet Elmas'ın mahkemeye yazdığı mektupta; “Duruşmalar sırasında mahkemenizi incitecek bir şey söylediysem bunu haleti ruhiyeme atfetmenizi rica ederim. Suçta bir kasıt aranırsa benim bu suçta bir kastım yok. Suç bir kir, ceza ise bir banyodur. Ben bu banyoda yıkanacağım. Banyonun dozu fazla kaçırılırsa bu banyo fayda değil zarar tevlit eder. İleride bir kitap yazıp durumu efkarı umumiye arzedeceğim. Müdafalar tali derecede kalır. Esas müdafanın vicdanlarınızda yapılmasını istiyorum. Adalet önünde boynum kıldan incedir”demişti.
Tutuklanmadan önce tıraş olmak için izin alan Necdet Elmas düzenlediği basın toplantısında halktan ve polislerden özür dilemiş. Gözaltında olduğu zamanlarda İstanbul Emniyeti'ni arayan çok sayıda kadın Necdet Elmas'ın dövülmemesini istemiş. 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığında Cezaevinde Nur Cemaati öğrencileri ile tanıştığında Risale-i Nur kitapları okuyarak İslami bir hayat tarzı benimsemiş. Kısa zaman içerisinde büyük değişime uğrayan, hapishanede arabulculuk yapan restorasyon işlerinde görev alan ve kütüphane kurduran Necdet Elmas sevilen ve güvenilen biri haline geldi. İyi halden dolayı kendisine yedi günlük çarşı izni verildi. İzinde basının yine büyük ilgisi ile karşılaşan Necdet Elmas 1974 affıyla serbest bırakıldı. Beşiktaş Belediyesi'nin kendisine tahsis ettiği büfede işletmecilik yapan Necdet Elmas, büfeden kazandığı parayla hayır işleri yaptı. Bir süre sonra doğduğu Konya'ya geri döndü, Ereğli'ye yerleşti. Oradan Antalya'ya taşındı. Üç defa evlenen Necdet Elmas, 2017'de Antalya'da vefat etti.
Eski soygunları, soyguncuları hatırlayınca günümüzde yetimin, fakirin, fukaranın hakkını Devlet eliyle din iman edebiyatıyla çalan çapsız hırsızlar geldi gözümün önüne
Nereden nereye…