Zaman hızlı ilerliyor…

Daha dün tatil planları yaparken şimdi çocuklarımızı yeniden okul düzenine hazırlamanın zamanı geldi.

Sabahları geç uyanan, aileleriyle vakit geçiren, evinin konforunun tadını çıkaran ve zamanını istediği gibi kullanan, örgün eğitimdeki 20 milyon öğrenci, 3 Şubat’ta okullarına, öğretmenlerine, arkadaşlarına kavuşarak rutinlerine geri dönecek.

Yarıyıl tatili, öğrencilerin dinlenip enerji toplaması için güzel bir fırsattır ancak okula dönüş, hem aileler hem de öğrenciler için bir adaptasyon süreci gerektirebilir.

Arkadaşlarıyla iyi geçinen, derslerine katılan, evde tekrarlarını yapan ve mutlu bir şekilde okula gelen öğrenciler yetiştirmek için, okulun yanı sıra velilere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu nedenle, velilerin ara tatil sonrası, çocuklarının akademik ve duygusal gelişimi için okul ile işbirliği içinde olmaları büyük önem taşır.

Mutlu ve başarılı olan öğrencilerin arkasında, tutarlı ve destekleyici ebeveyn yaklaşımları olduğu görülür.

Yarıyıl tatilini dinlenerek, keyifli ve verimli geçiren çocuklar, ikinci döneme genellikle enerjik ve öğrenmeye hazır bir şekilde başlar. Ancak, bazı çocuklar için okula dönüş kaygı verici olabilir. Bu süreçte, çocuğunuzu dinleyerek onun duygularını anlamaya çalışın. İhtiyaç duyduğunda yanında olacağınızı hissettirin.  Okul hayatının, gelişim sürecinin doğal bir parçası olduğunu ve her öğrenci gibi onun da bu süreci yaşayacağını anlatmanız,  kaygılarını hafifletmesine yardımcı olacaktır.

Tatilin cazibesine kapılan çocukların uyku düzeni genellikle değişir. Bu yüzden, tatilin son günlerinde çocuğunuzun okul düzenine uygun saatlerde yatmasını,  sabah okul saatine göre uyanmasını sağlamak çok önemlidir. Küçük gibi görünen bu adımlar okula dönüş sürecini kolaylaştıracaktır.

Sohbetlerinizde okulu destekleyici ve olumlu görüşlerinizi paylaşmanız, çocuğunuzun okula ve öğrenmeye karşı tutumunu doğrudan etkileyeceği gibi eğitim sürecine de değerli katkılar sağlar.

Okula uyum sürecini hızlandırmak için, okul kıyafetlerini ve kırtasiye malzemelerini çocuğunuzla birlikte kontrol edebilirsiniz. Eksiklerini birlikte yapacağınız alışverişle tamamlamanız, okula hazır olarak başlayacağı için çocuğunuzun özgüvenini arttıracaktır.

Mutlu ve başarılı öğrencilerin aile yaşantılarına baktığımızda; okuluna güvenen,  kurallara önem veren, okulla olumlu diyaloglar geliştiren ailelere sahip olduklarını görürüz. Ailelerin bu tutumları, çocuklarının okul süreçlerini sağlıklı bir şekilde yönetmesine yardımcı olur.

Konfor alanları içinde kalmayı tercih eden aileler ve çocuklar için okula gitmek, genellikle bir tür alışkanlık veya rutin haline gelmiş zorunluluk olarak algılanabilir.

Bugün kariyer sahibi, ekonomik gücü yerinde olan bir baba, kendi yetiştirilme dönemini bize şöyle anlatıyor: Çocukluk çağlarında okula gitmesinin yanında aile işlerine de yardım etmek mecburiyetinde olması, onun zor bir çocukluk dönemi yaşamasına sebep olmuştur. Hoşuna gitmeyen bu durumdan kurtulmanın çıkış yolunun, derslerine çok çalışarak üniversiteyi kazanmak olduğunu bulmuştur. Çocukluk döneminde yaşadığı zorluklara bir daha dönmemek için üniversite ve iş hayatında çok çalışmaya devam ederek bugünkü konumuna gelmiştir.

Şimdi kendisi de bir çocuk yetiştiriyor. Çocuğunun karşılaşacağı her türlü zorluğu kendi üstüne alarak çözen, sorumluluk vermeden yarattığı konfor alanı içinde çocuğunu yetiştiren bu ebeveyn sizce bir şeyi gözden kaçırıyor olabilir mi? Babayı yetiştiren aile, geçmişte hoşlanmadığı görevleri kendisine vermeseydi, kendisi zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmasaydı, bugün aynı konumda olabilir miydi?

Bugün belli bir konuma sahip misiniz?

Karşılaştığınız durumların üstesinden gelebiliyor musunuz? Hayatta kolay yönetebildiğiniz durumların yanında alışık olmadığınız durumlara karşı,  uyumlanarak doğru tepkiler verebiliyor musunuz?

Kazanmanın yanında, yapmanız gerekeni yaptığınız halde yine de başaramadığınız oluyor mu? Bu durumu kabullenip rotanızı yeniden oluşturup yolunuza devam edebiliyor musunuz?

Tüm bu soruların cevabı “evet” ise bunun sebebi,  ailenizin bugün olduğunuz insana dönüşmeniz için büyüme döneminizde size bu fırsatı sunmasıdır. Zorluklarla baş edebilmeniz için size alan açması, düştüğünüzde kalkmanız için size fırsat vermesi, başınızın çaresine bakmanıza olanak sunmasıdır. Bu durum okullar için de geçerlidir. Okul; konforlu ve tanıdık bir ortam olmaktan ziyade, bazen stresli veya zorlayıcı bir deneyim alanı da olabilir. Öğrenci;  okulun sunduğu yeniliklere, değişikliklere ve zorluklara karşı bir direnç geliştirilebilir.

Ancak, zorluklarla mücadele etmeyi öğrenmek ve bu süreçten güç alarak ilerlemek, bireysel gelişimi destekler. Okul, bu anlamda öğrencilerin direncini ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunur. Bu yüzden okullarda çocuklarımızın kendi potansiyelini gerçekleştirmesi için, ailelerin çocuklarının çalışmalarını takviye edici, gelişimlerini takip eden, okul ile işbirliği içinde olmaları, çocuklarını hayata hazırlamaları için çok değerlidir.

Çocuğunuzu her şeyden koruyup onun adına sorunları çözmek yerine, bu fırsatları ona sunarak kendisini keşfetmesine olanak sağlayabilirsiniz. Böylece, çocuğunuzun potansiyelini gerçekleştirmesine izin vererek onu donanımlı olarak geleceğe hazırlayabilirsiniz.

Unutmayınız ki “Güçlükler başarının değerini arttıran süslerdir”( Molière)