AK Parti'nin en başarısız olduğu alan ne diye sorulsa, ekonomiden sonra büyük ihtimalle eğitim ikinci sırada gelir.
Gerçekten de Türkiye’de eğitim ve öğretim sistemi son yıllarda öyle çok değişti ki, takip etmek neredeyse imkânsız hale geldi.
Ders kitaplarından müfredata, tatil günlerinden sınav sistemine kadar her şey sürekli değişikliğe uğradı.
22 yıldır aynı iktidarın yönetimde olduğu bir ülkede, eğitimde kalıcı ve etkili bir sistem oturtulamaması size de şaşırtıcı gelmiyor mu?
Bu sorunun cevabını ararken, eğitim sistemimizdeki kaotik değişikliklerin nedenlerini ve sonuçlarını irdelemek gerekiyor.

***

Her yeni Milli Eğitim Bakanı göreve gelir gelmez, değişiklikler yapıyor. Sanki, kendinden önceki tüm politikaların yanlış olduğunu kanıtlamak istercesine...
Önceki bakanların uygulamalarını iptal edip, kendi vizyonlarına uygun yeni sistemler getiriyorlar.
Doğal olarak bu durum, eğitim sistemimizde bir istikrarın sağlanamamasına neden oluyor. Sonuç?
Öğrenciler, öğretmenler ve veliler, sürekli değişen kurallar ve uygulamalar arasında bocalıyor.
Örneğin, sınıfta kalma uygulaması önce kaldırıldı, ardından geri getirildi.
Tatil günleri ve sayılarının kaç kez değiştirildiğini hatırlayanınız var mı?
Çağa uyarlanması dışında normalde pek değişmemesi gereken müfredat, neredeyse her yıl revize edildi. Sınav sistemleri sürekli yenilendi. Bu değişiklikler, öğrencilerin ve öğretmenlerin adaptasyon sürecini zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda eğitim kalitesini de olumsuz etkiliyor.

***

Bir ülkede eğitim ve öğretimin önemi nedir? Eğitim, bir toplumun geleceğini inşa eder. Geleceğin doktorlarını, mühendislerini, öğretmenlerini, liderlerini yetiştirir.
Kaliteli bir eğitim sistemi, bireylerin yeteneklerini ve potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarını sağlar. Ancak Türkiye’de eğitim sistemine verilen önem, sürekli değişen uygulamalarla gölgede kalıyor.
Eğitimin amacı, öğrencileri bilgiyle donatmak ve onları hayata hazırlamak olmalıdır. Oysa bizim sistemimizde, öğrenciler sürekli değişen kurallar ve sınavlarla boğuşuyor.
Sürekli değişen bir sistemden nasıl verim alınabilir?
Eğitimde istikrar, başarının anahtarıdır. Öğrenciler, belirli bir düzen ve sistem içinde eğitim aldıklarında, öğrenme süreçleri daha verimli olur. Ancak Türkiye’de, her yeni bakanın farklı bir sisteme geçmesi, öğrencilerin ve öğretmenlerin adaptasyon sürecini zorlaştırıyor.
Bu durum, eğitim kalitesinin düşmesine ve öğrencilerin motivasyonunun azalmasına neden oluyor.

***

Bir bakan tatil günlerini değiştiriyor, diğeri müfredatı yeniden düzenliyor, bir başkası sınav sistemini baştan aşağı yeniliyor. Bu kadar sık değişiklik yapılması, eğitim sistemine olan güveni sarsıyor.
Veliler, öğretmenler ve en önemlisi öğrenciler, sürekli değişen kurallara uyum sağlamaya çalışırken, asıl önemli olan öğrenme süreçleri geri planda kalıyor.
22 yıldır kaç kere sistemde değişiklik yapıldı, haddi hesabı yok!
Eğitimin bu denli sık değişikliğe uğraması, öğrencilerin ve öğretmenlerin motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Kalıcı ve etkili bir eğitim sistemi oluşturulmadan, ülkemizin eğitimde başarılı olması mümkün değil.
Eğitimin amacı, sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda öğrencilerin eleştirel düşünme yeteneklerini, problem çözme becerilerini ve yaratıcı düşünme kapasitelerini geliştirmektir. Ancak sürekli değişen bir sistemde, bu hedeflere ulaşmak zorlaşıyor.

***

Sonuç olarak, Türkiye’de eğitim ve öğretim sisteminin sürekli değişmesi, yani yap-boz tahtasına dönmesi, öğrencilerin ve öğretmenlerin verimliliğini düşürüyor.
Eğitimde istikrar ve uzun vadeli planlama şart. Eğitimin amacı, öğrencilere bilgi ve beceri kazandırmak olmalıdır, ancak sürekli değişen sistemler bu amaca ulaşmayı zorlaştırıyor. Eğitim sistemimizde kalıcı ve etkili bir değişim için, istikrarlı ve uzun vadeli politikalar uygulanmalıdır. Unutmayalım ki, eğitimde atılan her adım, ülkemizin geleceğini şekillendirir.