“İtibardan tasarruf olmaz” denilerek 23 yıllık sürecin sonunda ekonomiyi dar boğaza sokması, tüp, gaz kuyruklarını eleştirip yıllar sonra vatandaşı ucuz ekmek, ucuz et sıralarına sokan AK Parti iktidarı muhalefet belediyelerini mali darbeyle işlevsiz hale getirmeye çalışıyor. Bu belediyelerden biri Tunceli’nin 3 bin 500 nüfuslu Hozat Belediyesi.

İktidara geldiği dönemden bu yana belediyeleri elinde tutan ve hukuksuzluğun sonucu olarak ülkede derinleşen ekonomik krizden bunalan vatandaş Ak Parti iktidarına 31 Mart yerel seçimlerinde demokrasi dersi verdi.
23 yıllık süreçte ilk defa ikinci parti olan AK Parti bu seçim sonuçlarından ders alması gerekirken tam tersi daha baskıcı ve kindarlığını daha da ileriye götürdüğüne acı bir şekilde tanık oluyoruz.

Yıllardır AK Parti yönetiminde olan ve bir kuruş SGK borcu ödemeyen belediyelerin 31 Mart seçimlerinde muhalefete geçmesinin ardından AK Parti’nin aklına kaybettiği belediyelerin borçları gelmiş. Normalde devletin belediyelerden tahsisat yapması doğal bir durum ancak bir iki yıl önce yapılmayan tahsisatlar neden şimdi yapılıyor?

İktidar şuanda büyük bir çaresizlik içerisinde, çünkü ellerindeki bütün imkanlara rağmen insanları ikna edecek bir yeni söz bulamıyorlar. Partide yaşanılan başı bozukluk, çürümüşlüğü durduracak bir iradeye sahip bir kudretleri artık yok.

AK Parti’deki dağınıklığı ve çürümüşlüğü önleyemeyen Erdoğan’ın tek seçeneği muhalefet belediyelerinin halka hizmet götürmesini engellemek. Bunun yolu da belediyelere mali darbe yapmak geçiyor. Sosyal yardımlar sayesinde AK Parti’ye 23 yıl boyunca oy veren yoksul seçmenin CHP’ye, İYİ Parti’ye YRP’ye gitmemesi ve belediyelerin başka hizmetler yapmasını engellemek için SGK borçlarıyla belediyeleri mali anlamda çökertmek istiyor.

Muhalefeti SGK hacizleriyle boğmaya çalışan iktidarın birçok belediyesinin borç içerisinde olmasına rağmen SGK yetkililerinin şuana kadar bu borçların tahsiliyle ilgili bir girişimi olmadı.

Bir ülke düşünün ki belediye başkanın altındaki koltuğu bile hacizle alınıyor böyle halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarının dahi koltuğunun hacizle alınması Türkiye Yüzyılına yakışan bir durum değil. Milyonlarca SGK borcu olan belediyeleri hacizlere giderek, çalışmalarını durdurarak işlevsiz hale getirmeye çalışan iktidar sadece belediyeleri değil yıllarca hizmet gitmemiş, mağdur hale getirilmiş birçok küçük ilçe ve belde seçmenlerini de cezalandırıldığını biliyor.

Ancak siyasal İslamcı yapının o kindar anlayışına sahip olan iktidar maalesef insanların mağdur olmasından dahi çekinmiyor. Milyarlarca borcu olan ve yıllarca yandaşlara, tarikatlara, cemaatlere belediyenin tüm imkanlarını sağlamış olan koca koca belediyelere gitmeyen SGK yetkilileri Tunceli’nin 3 bin 500 nüfuslu olan ve bu dönem Sol Partili Aydın Kaya tarafından yönet Hozat Belediyesine icraya gitmişler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediyelerin SGK borcuyla ilgili yaptığı açıklama sonrasında aylık 1 milyon 800 bin lira olan Hozat Belediyesine SGK borcu 5.5 milyonluk borcundan dolayı haciz işlemleri yapıldı. Haciz işlemlerini durdurmak ve İMC usulüyle işlerin yürütüldüğü belediyeyi daha da zor duruma sokulmasını engellemek isteyen başkan Aydın Kaya, ilçede yeni yapılacak olan bir binayı satarak borçlarını ödeyeceklerini vergi memurlarına söylemesi sonrasında haciz işlemleri durduruldu.

Milyarlarca lira ödeneği olmasına rağmen SGK borcunu ödemeyen, belediye bütçelerini yandaşlara peşkeş çeken yüzlerce belediye içerisinde emeklilik zamanı gelmiş personellerini dahi parasızlıktan emekli edemeyen Hozat Belediyesine haciz gönderilmesi bu iktidarın çürümüşlüğünün en bariz kanıtıdır.