1-Her öğüne protein ekleyin.

 Çoğumuz beslenme düzenimizde yeterince protein tüketmiyoruz. Oysa proteinler tok hissetmemize yardımcı olur, metabolizmamızı hızlandırır ve bağışıklık sistemimizi güçlendirirler. Protein kaynakları arasında yumurta, kuruyemişler, yağsız et, yoğurt, peynir ve fıstık ezmesi bulunur.

2- Kuruyemiş tüketin.

Halk arasında kuruyemişler, yüksek enerjisi ve yağ içeriğinin kilo alımını artıracağı inancı nedeniyle diyetlerden çıkarılmıştır. Fakat çalışmalarda bu önyargının doğru olmadığı kanıtlanmıştır. Yapılan araştırmalarda özellikle badem incelendiğinde bademin, kan dolaşımına daha düşük ve daha yavaş yağ salınmasına neden olduğu bulunmuş. Bu durum obezite, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet gibi bir dizi sağlık sorunu için faydalıdır. Düzenli olarak kuruyemiş tüketenlerin daha düşük bel ölçülerine ve daha iyi bağırsak sağlığına sahip olma eğiliminde oldukları da gösterilmiştir. Ayrıca kuruyemişler birçok faydalı besin ögesi içerirler ve işlenmiş gıdaları tüketme eğilimini önlemeye yardımcı olurlar. Porsiyonlarınıza dikkat etmeniz önemli.

3-Lif tüketiminizi arttırın.

Liflerin sağlıklı bir diyetin önemli bir parçası olduğu yaygın olarak bilinmesine rağmen, yeni araştırmalar özellikle prebiyotiklerin (soğan, sarımsak, muz, enginar, tam tahıllar) bağırsak sağlığını korumak için daha faydalı olabileceğini gösteriyor. Taze sebze tüketmeyi ihmal etmeyin.

4- Bol su tüketmeyi ihmal etmeyin.

Yeterli su tüketimi, diğer tüm yararlarının yanı sıra sindirimi destekler, beyin performansını ve enerjiyi artırır. Uyandıktan sonra büyük bir bardak su içmeye özen gösterin. Masanızda cam şişede su bulundurun.

5- Bedeninizi genç tutmak için daha fazla hareket edin.

Ömür boyu düzenli egzersiz, vücudu genç ve sağlıklı tutar. Araştırmacılar, yaşamlarının çoğunda egzersiz yapan bir grup yaşlı yetişkini inceledikten sonra, düzenli egzersizin kas kütlesi ve güç kaybını hafifletebileceğini; ayrıca vücut yağında, kolesterolde artışı ve kalp-damar hastalıklarını önleyebileceği sonucuna vardı. Tüm bu yararlarının dışında, yapılan son çalışmalar düzenli egzersizin yaşamın ilerleyen dönemlerinde depresyon gelişme riskini de azalttığını göstermiştir.

6-Dinç uyanmaya ve uyku kalitenizi arttırmaya odaklanın.

Telefonunuzun piline yaklaştığınız gibi kendi enerjinizi de kontrol edin. Ne kadar şarj oldunuz? Güne %100'den mi başlıyorsunuz? Sizi tüketen ve size enerji veren nedir? Enerji verici uygulamaları arttırın ve enerjinizi tüketenleri en aza indirin. Yeterli kalitede uyku almak sadece kilonuzu korumanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda kalp krizi, felç ve diyabet gibi kronik hastalıklar için risk faktörlerini azaltır.

7-Sosyal ilişkilerinizi güçlendirin.

Bilim adamları düzenli sosyal etkileşimlerin; koroner arterleri, bağırsak fonksiyonunu, insülin düzeylerini ve bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen zararlı stres seviyelerini hafifletmeye yardımcı olduğu ile ilgili çalışmaların olumlu sonuçlar verdiğini belirtmektedir.

8-Sağlıklı beslenmenin dışına çıktığınızda suçlu hissetmeyin.

Sağlıklı olma hali, sağlıklı beden ve zihni ifade eder. Vücut için, bütün besin gruplarını tüketmek ve rutininize fiziksel aktiviteyi dahil etmek en iyisidir. Aynı zamanda, tüketmekten zevk aldığınız yiyecekleri ölçülü olarak yiyip kendinizi şımartmak duygusal açıdan sizi besler. Asıl hedef sağlıklı olma halini korumaktır ve bu da denge işidir.%80 bedeni beslenmek %20 ruhu beslemek kuralını unutmayın.

Yeni yılda sloganımız ‘iyi alışkanlıklar, iyi besinler, iyi ruh hali’

2025’in herkes için mutlu ve sağlıklı geçmesini diliyorum.

Diyetisyen Ece ALTINTAŞ

Danışmak istediğiniz tüm konular için Instagram: dytecealtintas