Bir şeyin aslını astarını araştırmadan yükselen sese eşlik etmek benim tarzım değil.
Ortada bir durum varsa tarafları dinlemeyi ve kendime göre yorumlamayı tercih ederim.
Yahya Kaptan konutlarının ilk yapıldığı yılları hatırlıyorum da, henüz 18-19 yaşlarında üniversite öğrencisiydim.
Habire her yağmurda su basan bir yerdi.
Çamur deryası…
Değirmendere vari havası ile ilerleyen yıllarda git gide popülerliği arttı.
Sefa Sirmen döneminde hayata geçirilen ve dönemin başbakanının adı verilen Süleyman Demirel Kültür Merkezi bu popülerliğin artmasında önemli faktör oldu.
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi ise Yahya Kaptan konutlarının en büyük sınavıydı.
Çünkü kentimizdeki emsallerine göre çok katlı olan binaların raylı sistem ile yapılmasından ötürü bu binalar depremde başarı ile sınav verdi.
Hepsi sapasağlam yerinde durdu.
Yahya Kaptan’ın bir diğer özelliği de yemyeşil bir görüntüye sahip olması.
Konutların etrafından bolca ağaç bulunuyor.
Buralardan geçerken “ Ayyy ne güzellll” dediğimiz çok olmuştur.
Ama bir de madalyonun öbür yüzü var tabi.
***
Ben hafta sonları doğa sporlarıyla uğraşan biri olarak malumunuz dağ bayır sıkça gezerim.
Gezdiğim ormanlık alanlarda yaşlanan ve kuruyan ağaçların kesildiğine de defalarca şahit oldum.
Kısacası her canlının bir ömrü olduğu gibi onların da bir ömrü var.
Ya da her canlının bakıma ihtiyacı olduğu gibi onların da bakıma ihtiyacı var.
Bunları anlatmamın sebebi şu; Yahya Kaptan’da ağaç katliamı yapılıyor tarzında bir algı var.
Açıkçası en başlarda ben de öyle zannetmiştim.
Dışarıdan biri gelmiş ve kafasına göre ağaç kesiyor galiba dedim.
Son bir aydır da telefonuma tanıdığım tanımadığım birçok kişiden Yahya Kaptan’da kaçak ağaç kesimi yapılıyor gibi ihbar mesajları aldım.
Ama bana bu mesajı atanlar da bazı şeylerden emin değildi.
Ancak böylesine ciddi bir olayı yerinde incelemeyi, gözlerimle görmeyi tercih ettim.
Yani katliam var dediler olay mahalline gittim..!
Gittim ve gördüm…
Okların yöneldiği isimlerden 3. Bölge G-9 Blok yöneticisi Ahmet Kayalı ve 3. Bölge yöneticilerinden Erdal Ersoy ile sohbet ettim.
Orman İşletme Müdürlüğü yetkililerinden bilgi aldım.
Hatta sonrasında mahalle muhtarı Nermin Şenses ile de konu hakkında görüştüm.
***
3. Bölge G-9 Blok yöneticisi Ahmet Kayalı, “Burada ağaçlar çok sık dikildiğinden birbirinin dalları girdiği için tepeye kadar kurutmuş vaziyette. Tepelerinde 2 dal yeşil görüyorsunuz, diğerlerinin hepsi kurumuştur. Diğerlerini kurtarmak için bazı ağaçların seyreltilmesi gerekiyor. Bunu da Orman İşletme geldi, müracaatımızı yaptıktan sonra bazılarının aradan çıkartılması gerektiğini söylediler. Uydudan enlem boylarını noktaladılar, çaplarını yazdılar ve kesilecek ağaçları belirlediler. Mühürleri vurdular ve bize kesim yapabileceğimizi söylediler…” dedi.
3. Bölge yöneticilerinden Erdal Ersoy da, “Zamanında bu ağaçlar çok bilinçsiz dikilmiş ve ağaçlar birbirini kurutuyor. Ayrıca çam pürçekleri yangın çıkarmasın diye buraları özel temizletiyoruz. Ahmet Bey bütün prosedürleri yerine getirdi ve ondan sonra ağaçlar kesilince kıyamet koptu. Ben burada 15 yıldır yöneticiyim. Hepsinde ağaç kesilir, hiç birisinde sorun olmaz bizim bölgeye gelince bütün Yahya Kaptan ayağa kalkar…” dedi.
***
Daha sonra da Yahya Kaptan Mahallesi Muhtarı Nermin Şenses’i ziyaret ettim.
Sohbetimizde daha mazbatasını alalı 2 hafta kadar olduğunu ancak günlerdir sosyal medya ve gazetelerde kendisine linç kampanyası yapıldığından söz etti.
Bu ağaçların muhtar olarak kendi yetki ve sorumluluğunda olmadığının altını çizdi.
Sohbetimizde Şenses, “Bölge başkanlarımız var, blokların yöneticileri var ve adalarda oturan sakinler var. Onların birlikte karar verip kestirmesine neden olduğu bir durum var” diyor ve ekliyor “Benim zaten aday olduğum süreçte seçim kampanyasında projelerimin içinde olan bir şeydi. Meclisimizde hangi bakanlıklar varsa bunlarla ilgili komisyon kuracağımı, bu komisyonun çevre, sağlık, eğitim, kültür, sanat gibi aklınıza gelen bütün bakanlıkların komisyonunu kuracağımı sokakta gezdiğim, oy istediğim vatandaşa anlatmıştım.
Seçildikten sonra da Çevre Platformu diye bir platform kuran mahalle sakinlerimize de anlattım bu durumu. Acele etmeyin, böyle bir komisyon kuracağız; üniversitelerden, belediyelerden, çevre ve şehircilik planlamadan, aklınıza gelebilecek bu konuda etkin kişilerden bilimsel bir çalışma isteyeceğiz. Hatta Yahya Kaptan’ı pilot bölge yapalım. Bu ağaçlandırmayla ilgili yanlış ağaçlandırmalar var dedim. Vatandaş ev almış önüne gelen ağaç dikmiş. Bu konuya hakim olan ziraat mühendisinin, peyzaj mimarlarının, orman mühendislerinin yani birkaç dalın bir arada olduğu bir çalışma düşünüyorum. Ama ben daha yeni muhtarım. Buranın sorunu sadece ağaç değil, başka sorunları da var. Onun için biz bu çalışmaları yapacağız zaten” dedi.
***
Şimdi burada vurgulamak istediğim noktalar şunlar;
Birincisi ağaç kesiminden rant elde ediliyor deniliyor.
Sizce de bu ağır bir itham değil mi?
Çünkü ortada ispatlanması gereken bir durum oluşuyor.
Ayrıca ağaç kesilen bölgelerin site yöneticilerini o binalarda yaşayanlar seçmedi mi?
İkincisi gittiğim 3. Bölgede tüm bu kesim işlemleri yasal yapıldığını gördüm.
Ellerinde her türlü resmi evrak mevcut.
Yani adamın biri gelip kafasına göre ağaç kesip eşeğinin arkasına bağlayıp götürmüyor.
Sonuçta her bölge ve her blokta yöneticiler var.
Üçüncüsü ortada bir rant durumu olduğuna inanıyorsanız yasal müeyyidelere başvurmanız en sağlıklı adım olacaktır.
Yorumlar (1)
Trend Haberler
İzmit Bir Değerini Daha Kaybetti: Haluk Ercan Vefat Etti
İzmit Otogarda Yaşanan Skandal Türkiye Gündeminde
Abisini sopayla öldürdü
İçeride Kalan Yevmiyeler Yatırılmazsa İşçiler Holdingi Basacak!
Görevden alınan müdür kendini astı!
Vali Aktaş'ın Talimatı Net! İtirazlara Rağmen Atatürk'e Mevlid Okunacak